Bir Fotoğrafın Arkasında Gizli Kalan Güzellikleri Anlatmak İçin Kalemime Yol Veriyorum….



Lider Gençlik 3.dönem Edebiyat kampını gerçekleştirdiğimiz Kahramanmaraşta’ki   güzellikleri kalemim ile yansıtmaya çalıştım... Kampımızı başlangıcı ile bitişi arasındaki sığdırabileceğim bir kıstas niteliğindedir.
Fotoğrafın bulunduğu tarihi mekan’ın adı ‘Yeşil göz’… Yeşil ile mavi arasında kalmış bir renk ahengi eşliğinde derinlere doğru süzülüyorsunuz. İçerisine dökülen yapraklar su ile temas etmiş olsalar bile henüz ıslanmamışlar  ve henüz suyun derinliklerine inmemişlerdir. Bizim kampımız da bu görsel tadında   bir güzellik ile başladı…
Kamp boyunca Edebiyat hudutlarında her birimiz sallandık… Konuştuk, tartıştık, farklı sesleri dinledik, düşüncelere katıldık, konuşmacılardan istifade ettik, duyduğumuz bir ‘söz’ hemen bir proje fikrine dönüştü. Bazı tabirler ’Evet öylede olabilir’ dedirtti. Başka gözler gördük, başka serüvenlere kulak verdik, başka başka diyarlara yol aldık… Sanki hepimiz bir denizin içindeydik, kimimiz en mavi, kimimiz en yeşil haliyle akıp duruyordu, denizde bin bir renk bin bir çeşit hiçbiri birbirine geçmeyen bir hal ile güneşe karşı parlıyordu… Denizin en derinin göremez oldum. Belki de gelecek orasıydı ve henüz gelmemişti. O yüzden de dibine hiç bakamadık… Suyun üstünde yapraklar vardı biraz kuru, biraz yaş, batmaya çekinen, suya dalmayan üstünde öylece duran…

Tertemiz bir denizdik, ön yargılarımızla suya dalmaktan çekinen bir yaprak misaliydik…

Kampımızın ilerleyen aşamalarında sular gibi çağladık, birlik olduk, özümüzü keşfettik, farklılıkların bir ahenk unsuru olduğu daha iyi anladık. Başta bir bilinmeyene adım attığımız kampta her birimiz ‘yeşilgöz’ ün en derin sularına koyulmuştuk  bile artık birbirimize daha da yakınlaşmıştık aynı sudan içmiştik, aynı şiirin kıtalarında duygulanıp iki damla gözyaşımız süzülmüştü, yazdıkça anlıyorduk, konuştukça çözümlüyorduk belki de bu kadar yakınlığı keşfimiz aynı toprak ile mayalarımızın bir çalınmış olmasında gizliydi. Biz hep uzak sanırdık ta birbirimizi halbuki o kadar yakınmışız ki bunu güzel Türkçemiz ile tercüman edip eşsiz Edebiyatımızla taçlandırarak Lider Gençlik Kampında anladık… Birisi Adana’nın Derin sokağında otururken Gazi Üniversitesi’nin Edebiyat Fakültesinin öğrencisi bir diğeri ise Manisa’da otururken İstanbul Ticaret Üniversitesin’de   Mimarlık ve Tasarım Fakültesinde okumaktaydı. Kendilerini bu kampta buldular, birden yeşil ile mavi olmanın tadına vardılar.Farklı renkleri, farklı tınıları, farklı gözleri, farklı hikayeleri, farklı bir şehri görmemizi ve hissetmemizi sağlayan bir edebiyat kampı oldu.
Aynı müziğin en narin tınılarıydık, her okunan şiirde, her anlatılan sözde bir ve bütün olmanın mutluluğu keşfettik. On yıl sonra  güzel ülkemizin güzel yerlerine konuşlanacaktık ve oralarda eteğimize doldurduğumuz edebiyat aşkı, güzel arkadaşlıklar, ilham veren konular  ile ortak payda buluşup geleceğimize daha anlamlı misyonlar yükleyeceğiz. Bu güzellikleri oluşturan ve emeği geçen herkese; İlk olarak kampa katılan Genç Edebiyatçı arkadaşlara, başlangıcından bitişine kadar bilgilerini paylaşan  akademisyen hocalarımıza, güzel yemekleri yapan bizi ağırlayan yurt görevlilerine, proje çalışanlarına, gençlik ve spor bakanlığındaki değerli büyüklerimize  ve Sayın  Genç Bakanımız
Suat KILIÇ’a çok teşekkür ederiz…

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ten rengine göre şal ve eşarp seçimi nasıl olmalı?

Pembe ve tonları….

Kulağıma bir tını fısıldar. ‘Hoş geldin’…