Kayıtlar

2012 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Kulağıma bir tını fısıldar. ‘Hoş geldin’…

Resim
Bir parçanız yolda kalmış gibi adımlarınızı atarsınız; yürüyüşler ya hızlıdır ya da yavaştır. Ama gideceğiniz yolu bildikten sonra geride kalanlar çok da mühim değildir. Birde yolların bitiminde tekrar başa döneceğiniz belleğinizde oluştuysa bu gidişlerin çok da bir önemi olmadan geçer gidersiniz. Yolun sonunu bilmeden sadece adım atmakla mükellef olduğum canım şehrim İstanbul’dan üniversite hayatını yaşamak için bir başka şehre gidiyorum. Yolda yeni göreceğim gözlerin pırıltısı ışıldarken, yeni ufuklara, hayallere ortak olma duygusu da heyecanlandırır oldu beni. Yolculuk süresince geçilen karanlık, sarp dağların ardından gözümü açıp yol boyunca süzülen tabelaları, yol işaret sinyalizasyonlarını, km’lerin yazılı olduğu levhaları, şehir isimlerini seyre durdum. Her yolun kıyısında köşesinde ‘U’ dönüşünün olduğu levhadaki ‘İSTANBUL’ yazısı bir duş etkisi yaratırcasına birden beynimde şimşeklerin çakmasına neden oldu. Yol ilerledikçe ben tabelalardan, İstanbul’dan, geride bıraktıkla...
Resim
Uzun bir aradan sonra bir kaç satır yazmak gerekiyor,bundan sonra blogta film ve kitap önerilerim yer alacaktır.ara ara edebi notlara yer vereceğim derslerden,okuldan fırsat buldukça blogun içini bir hayli doldurmayı planlıyorum.Bazı katıldığım yarışmalar için yazım eserleri yayınlayacağım... Şimdilik bu kadar :))

Sandık Misali

Resim
Hali perperişan olan cümlerim'de artık kurmaz oldum seni,şimdilerde gözlerden uzaklaşır,dillerden,seslerden bir garip olursun ama kalpteki yerini temaaşa edemem.Ne kırk fırın ekmek yememe gerek var,nede decerleşip durmaya vaktim var.Bende ki lisanda yetmez seni anlatmaya,kelimelerimin  ucuda hiç gelmez.En iyisi en derine gömmeli,açılmayan bir sandık misali kilitlemeli...

Taşların hikayesi

Resim
Etrafa saçılan o kadar çok taş var ki,irili ufaklı,büyük,un ufak...hepsi dağıldı.Var oldukları yerleri şekillendirmek için konumlandılar,bazısı büyük bir dağın üsttüne yerleşti en tepeden izler oldu insanoğlunu,bazısı parçalara bölünerek bir kaldırım taşına ek oldu,insanlar geldi üzerine basıp yol oldular ilerlediler,bazıları da bir duvar yapımında  harç oldu, tüm gedikleri kapatmak için,bazıları da çocukların çizdiği seksek çizgisinin sınırlarında kaldılar,onların hamleleriyle oyunun içinde varolabildiler.gölgede hiç kımırdamadan taşın üzerinde duran bir kertenkeleye yer oldu ev oldu..bazısıda bir heykeltıraşın ellerinde şekillendi,dümdüzdü,formsuz biçimsizdi,renksizdi....birden hayat buldu.müzede insanların seyri oldu.. daha aklımıza gelmeyen,hatırlayamadığımız bir çok yerdeoldular ,kimine umut,kimine hayal,kiminin işine yaradılar...aslında bizlerde tüm boyutlarda kocaman bir halkayı tamamlamaya geldik,bize bahşedilen öyle güzellikler varki görmez,anlamaz, bir şekilde işe yara...

Zaman^ın yolları

Resim
Zaman,mekan, herşeyden somutlaştırıyor bizi, ya bişeyler eksik kaldı ,geride bıraktık, yada bişeyleri tamamlayamadan çıktık yola.. yolların bizi nereye götüreceğini bilmeden attık adımlarımızı. belki tüm bütünüyle bizim için işlenmiş zamanlarda karşılaşacaktık yada hiç birbirimizi görmeden ilerleyecektik....adımların ne hesabını eder olduk nede gittiğimiz yolların şekillerini görür olduk,tek bildiğimiz bilgilerle kendimizi dünyamızı  yontmaktı. kendimizi ,başkasını, dinlemez, görmez olduk ve şu zaman diliminde yolun sonuna gelmenin üzüntüsünü yaşamaktayım,sonları bir başlangıçla bütünleştirecek en iyi yolu arar dururum, belki bu bitiş bende başka yolların uzantısı olacaktır...soruları  işaretleriyle gömüyorum ...aynı gökkubbe altında varolmamız bile bir yolun başlangıcı olabilme  duasıyla niyetiyle bir adım daha ....

biçimlendiğimiz zamanların en derininde gömülü kalıp yaşamamak adına bir kaç satır...

Hayattaki tum olgulari,Anlamlariyla butunuyle irdelesenizde,sorgulasanizda sadece sizin anladiginiz kısmı kadar bütüne dair oldugunuzu,nerde bulundugunuzu tespit etmis olursunuz...bunların biraz üstüne çıkmak adına hayatı tersten yasamaya kalksak nasil olur,her sabah gittiniz yolu degistirseniz,bir sabah baska semtte uyansaniz,baska insanlari ortak etseniz yasaminiza,gec saatte disarda kaldiginizda telas etmeseniz cunku evinizden uzak bir yerdeyken bile bulundugunuz en yakin mekanda kalmak zorunda kalmissinizdir..evet hayatin akisini ters duz etmekte,sularda kaybolmakta,akintinin karsit yonune dogru cirpinmakta sadece bizim elimizdedir.bize bahşedilmiş tüm güzellikleri görememek acı ve yıpratıcı olsa gerek,halbuki bunun mutlulugunu iliklerimize kadar yaşamak için her sabah yeni bir güne gülümserek,sahip olduklarımıza şükrederek sonsuz mutluluğun için varolmak bile tüm olguları anlamaya yetecektir.... Published with Blogger-droid v2.0.4

öğeleri tamamlanmamış cümleler

Yüklem olduğum tüm cümlelerde özne mi arar oldum .Baktım ki bende ne özne oldun,ne de gizli özne.Senin bütünleştiremediğin kalbim başka baharları bekler oldu şimdi...Senin kuramadığın cümlelerde hayat bulup ses olup, gönüllere akamadım. Tecelli bulamadı aşkım sende.Senden uzak iklimleri yaşar,senden uzak şehirlerde hayat kurarım var gücümle yokluğunla barışırım.Payına düşen o kadar güzellik varken benden uzaklarda baharı yaşa derim,bir ömür uzaklarında kalarak....

Kuramadığım cümleler,bütünleştiremedim benlikler..

Bir gunun sonunda; yazdiklarimizdan konustuklarimizdan,gorduklerimizden,ulasamadiklarimizdan,goz ardi ettiklerimizden,gunahlarimizdan,evrende bulundugunuz zaman dilimlerinde yaptigimiz herseyden hesaba cekilecegiz.bir bir ifşa olacagiz mevlanin huzurunda. Simdiden bu yollarin izdirabini sinelerimizde yaşamak adina elimizi islam davasi icin tasin altina koyanlardan eyle,var gucumuzle son nefes anina kadar bu yoldan ayirma bizi... Published with Blogger-droid v2.0.4

iki bardak olmak bile mutlu ederdi.

 İki bardak olduk.Birimizin içinde su varken,birimiz hep boş durdu.Bendeki su tükendiğinde sende sular gürül gürüldü.Aynı anda iki boş bardak olamadık.bizi hiçbir zaman boş koymadılar.Hep birimiz önden, birimiz geriden geldik.Aynı zaman diliminde rastlaşamadık,kim bilir o gün geldiğinde hangi mekanda hangi sıfatlarda,anlamlarda olacağız biz bile  bilemeyiz,yada o gün hiç gelmez,bardakta bir ömür ayrı gayrı yaşarız.Başkaların dudaklarında can olur,hayat bulur biçimleniriz.Yada bir düşüş te tuz buz paramparça oluruz.

Tarifi olmayan bir sen

Kaç kelime kullandım seni anlatmak için inan ki hatırlamıyorum,susup konuşmamam gereken yerde bile sen vardır,sesin,kokun,adın,benliğin vardı. Hangi zamanlar arasında sıkışıp birbirimizi bulamamış olmanın üzüntüsünü yaşasam da, aslında bir o kadarda yakınımda varlığını hissetmenin tarifi olmayan biçimlerindeyim. Ne cümlelerimi sonlandırmak istiyorum nede seni anlatıp susmak istiyorum.sahip olduğun tüm değerlerin içinde yok oluşumun/yok oluşunun çözümleyememiş olmam üzüntüsüyle seni sadece bu notta sıkıştırmakla kalıyorum,şimdilik elimden gelen budur :-)

Bulundukları Kaba Sığamayanlar

Bulundukları küçük kapa sığmayan insanlar;geniş ırmaklarda,derin nehirlerde,uçsuz ummanlarda yüzmek istediler.Yüzdülerde,umduklarını,istediklerini bulamadılar...Geri dönmek istediler,kabın şeklinin hiç bir zaman alamayacaklardı.Ummanlarda,denizlerde,nehirlerde gözlerden kaybolup gittiler...Halbuki ne güzeldi ilk bulundukları yerler, kendi benlikleri,kendi varoluşları,kendi dünyalarıyla tüm insanlığı izlemeleri,artık bir anıdan hayalden öteye gidemez oldular...