Ulu bir çınar dile geliyor…
Ulu bir çınar dile geliyor… Bir ağaç ki gövdesi heybetli, kökleri toprağa öyle bir bağlanmış ki yeşil çimenlerin üzerinden fışkıracak gibi kalın gövdeye doğru birleşir. Bir gövde oyukları inceden kalına ilerlemekte iyice baktıkça iç kısmı görünüyor. Dalları göğe öyle bir yükselmiş sanki elleri sema’dan bir şeyleri çekip içine alırcasına uzamakta, bu kadar heybetli bir çınar ağacının konuşlandığı yer Çanakkale’nin en tepesinde göğe en yakın bir yerdir. Ve ağacın bir yanı boğaza doğru bakmakta, diğer yanı ise Anadolu’ya doğru süzülmekte, bu çınar ağacı ortadan ikiye yarılmış dün ki Çanakkale boğaz harbi ile bugün ki Anadolu’yu anlatıp; Ecdada bir tını, bir ses, bir yakarış, bir dua yollamaktadır. Çanakkale’ nin en tepesinden güneşi izlerim. Baharın gelişi ile canlanırım, doğaya yeşil dallarım ile göz kırparım. Her sabah yoldan geçenler uzanır gövdeme gölgemde bir mola verip akar giderler zamanın içine… Bir sabah yine güneş ile aynı anda uyandım. Çanakkale boğazında gemiler,...